Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 2018 yılında 20-64 yaş grubunda 40,7 milyon kişi yarı zamanlı işlerde çalıştı. Bu sayı, toplam istihdamın yüzde 19’unu oluşturuyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 9,5. Türkiye, 35 Avrupa ülkesi içinde 20. sırada yer aldı.
REKLAMAvrupa Birliği (AB) ülkelerinde 2018 yılında 20-64 yaş grubunda 40,7 milyon kişi yarı zamanlı işlerde çalıştı. Bu sayı, toplam istihdamın yüzde 19’unu oluşturuyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 9,5. Türkiye’de 2018 yılında 2 milyon 507 bin kişi yarı zamanlı işlerde istihdam oldu. Türkiye, 35 Avrupa ülkesi içinde 20. sırada yer aldı.
En yüksek Hollanda ve İsviçre; en düşük oran ise K.Makedonya ve Bulgaristan’da
Yarı zamanlı (part-time) istihdam oranı en yüksek yüzde 46,8 ile Hollanda ve yüzde 38,5 ile İsviçre’de ölçüldü. En düşük ise yüzde 1,8 ile Bulgaristan’da ve yüzde 3,4 ile Kuzey Makedonya’da görüldü. Bu oranlar, toplam istiham içinde yarı zamanlı çalışanları gösteriyor.
Türkiye 20. sırada
AB ortalamasının yüzde 19 olduğu yarı zamanlı veya geçici sözleşmeyle çalışan oranında Türkiye yüzde 9,5 ile 35 ülke içinde 20. sırada yer aldı.
Kadınlar, çocuk ve yaşlılara bakıyor
Avrupa genelinde yarı zamanlı çalışma oranları ve sebepleri cinsiyete göre değişiyor. Buna göre tam zamanlı iş bulamadığı için yarı zamanlı çalışma oranı erkeklerde yüzde 36 iken kadınlarda yüzde 23 oldu. Çocuklara veya yaşlılara baktığı için yarı zamanlı çalışma oranı ise kadınlarda yüzde 29 olurken erkeklerde yüzde 6 oldu.
Tam zamanlı iş bulamadığı için yarı zamanlı çalışanların oranı en yüksek Yunanistan’da (yüzde 70) çıktı. Bu ülkeyi İtalya (yüzde 66), Kıbrıs (yüzde 65) ve Bulgaristan (yüzde 59) izledi. En az olanlar ise Estonya (yüzde 6) ile Belçika, Çekya, Sloveyanya’da (üç ülkede de yüzde 7) tespit edildi.
28 AB ülkesinde yarı zamanlı çalışanların yüzde 26,3’ü tam zamanlı iş bulamadığı ve yüzde 24,4’ü ise çocuklara veya yaşlılara baktığı için geçici işlerde çalıştığını bildirdi. Bu oranlar Türkiye’de ise sırasıyla yüzde 13,8 ve yüzde 8 olarak ölçüldü. Öte yandan Türkiye anketinde “diğer” diyenlerin oranı yüzde 61,7 olduğundan verileri tam olarak karşılaştırmak zor. “Diğer” diyenler AB’de yüzde 22,2’de kaldı.